Camilerin iki türlü imarı vardır. Birincisi, onları Allah rızası için inşa edip topluma kazandırmamız, temiz tutmamız ve yaşatmamızdır. Bunlar camilere karşı maddi görevlerimizdir. İkincisi ve daha önemlisi, camileri ziyaret edip içinde namaz kılmamız, Kur’an okuyup okutmamız; ilim tahsil etmemiz ve sosyal buluşma alanı olarak hayatımızda yer vermemizdir.
Efendimiz (s.a.v.) bir hadîs-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Müslüman bir kimse, namaz ve zikir için mescidi vatan edindiği (çokça gitmeyi alışkanlık hâline getirdiği) zaman Allah’ın onun bu hâlinden duyduğu sevinç, tıpkı gurbette adamı olan kimselerin onun yanlarına dönmesiyle (kavuşmaktan) duydukları sevinç gibidir.” (İbn Mâce, Sünen, 3/23, H. No: 792)
“Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.”(Tevbe suresi, 9:18)
Allah kabul etsin!
Diese Webseite setzt eigene Cookies und Cookies von Drittanbietern zur Analyse des Nutzungsverhaltens
und zur Reichweitenmessung ein. Mehr Informationen finden sie hier
AcceptLearn more